Psikosomatik hastalık nedir?

Psikosomatik hastalık, genellikle herhangi bir tıbbi neden olmaksızın kişide fiziksel semptomlara yol açan çok yaygın görülen psikolojik bir durumdur. Vücudun hemen hemen her bölümünü etkileyebilir. Örneğin, kronik stres veya kaygı gibi psikolojik sorunlar, mide ağrısı, sindirim sorunları, baş ağrısı, yorgunluk veya kas ağrıları gibi fiziksel sorunlara neden olabilir. Bu sorunları yaşayan kişiler sık sık doktora gitme ihtiyacı hissederler ve herhangi bir fiziksel hastalık teşhis edilmediğinde de hayal kırıklığına uğrayabilirler.

“Bedenimizi hasta eden ruhumuzun baskısıdır” Freud

Psikosomatik rahatsızlıklar “kişinin kafasında” değildir, gerçektirler. Psikolojik sıkıntının fiziksel semptomlar olarak ortaya çıkabileceği zihin-beden bağlantısının bir sonucudur. Bu nedenle tedavide hem fiziksel semptomlar hem de bunlara katkıda bulunabilecek altta yatan psikolojik faktörler ele alınır. Son yıllarda, psikosomatik rahatsızlıkların tedavi planlarına baktığımızda, multi disipliner perspektif benimsenmeye başlanmış olup bireyin hem bedensel süreçleri hem de zihinsel süreçleri göz önünde bulundurulmaya başlanmıştır.

En sık görülen psikosomatik hastalıklar

  • İrritabl bağırsak sendromu (IBS) (karın ağrısı, şişkinlik ve bağırsak hareketlerinde değişikliklere neden olabilen kronik bir gastrointestinal bozukluk)
  • Fibromiyalji (kaslarda ve eklemlerde yaygın ağrı, yorgunluk ve hassasiyet ile karakterize kronik bir ağrı durumu)
  • Kronik yorgunluk sendromu (dinlenmekle geçmeyen aşırı yorgunluk ve baş ağrısı, kas ağrısı ve bilişsel zorluklar gibi diğer semptomlarla kendini gösteren bir durum)
  • Astım
  • Migren baş ağrıları
  • Egzama ve diğer cilt rahatsızlıkları
  • Hipertansiyon (yüksek kan basıncı)
  • Koroner kalp hastalığı
  • Diyabet
  • Bazı otoimmün bozukluklar (vücudun bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere saldırarak kronik enflamasyona ve doku hasarına yol açtığı durumlar. Örneğin; romatoid artrit ve lupus)

Psikosomatik rahatsızlıklar neden olur?

Psikosomatik bozuklukların kesin nedenleri tam olarak bilinmese de insanın biyopsikososyal bir varlık olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak, psikolojik, sosyal ve biyolojik faktörlerin birlikte bu duruma katkıda bulunabileceğine inanılmaktadır.

Psikolojik faktörler

Stres, kaygı, depresyon, PTSD (Post Travmatik Stres Bozukluğu) gibi psikolojik sorunlar beyinde kimyasal dengesizliklere ve hormonal değişikliklere neden olarak birçok psikosomatik semptomun gelişimine katkıda bulunabilirler. Yüksek düzeyde stresi veya çözülmemiş duygusal çatışmaları olan kişilerin psikosomatik rahatsızlık yaşama riski daha yüksektir. Zihnimizde, belki hatırımızda tutmadığımızı düşündüğümüz ama bastırdığımız tetikleyici anılar aslında bedenimizde taşınmaya devam eder ve deneyimlenmek adına bedende bekler. Zihnimizden uçup giden bedenimizde kalır ve beden her türlü yaşantının kaydını tutar. Bedende varlığını sürdüren olumsuz yaşantılarımız elbet beden yolu ile bize kendilerini hatırlatır ve gösterirler.

Sosyal Faktörler

  • Çocukluk deneyimleri: Çocukluk döneminde yaşanan taciz, şiddet gibi olumsuz deneyimler, çocuğun yetişkinlikte stres ve kaygı düzeylerini artırabilir ve bu nedenle psikosomatik semptomların gelişimine katkıda bulunabilir.
  • Aile dinamikleri: Ailedeki stresli durumlar, aile içi iletişim eksiklikleri, aşırı koruyucu ya da aşırı eleştirel ebeveyn davranışları, sürekli çatışmalar ve çözülmemiş problemler özellikle çocukluk döneminde yaşandığında, ilerleyen yaşlarda psikosomatik semptomlara neden olabilir.

Biyolojik faktörler

Beyin ve vücut fonksiyonları yakından ilişkilidir ve birinde meydana gelen değişiklikler diğerini de etkileyebilir. Örneğin, stres ve diğer duygusal durumlar, bağışıklık sistemini ve diğer vücut fonksiyonlarını etkileyerek fiziksel semptomlara yol açabilen belirli hormonların salınımını tetikleyebilir. Ayrıca bazı bireyler genetik olarak psikosomatik rahatsızlık yaşamaya daha yatkın olabilir.

Psikosomatik rahatsızlık belirtileri

  • Baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı gibi fiziksel ağrılar. 
  • Sindirim sorunları (mide ağrısı, şişkinlik, kabızlık, ishal vb.)
  • Solunum sorunları (nefes darlığı, göğüste sıkışma, hırıltı vb.)
  • Cilt sorunları (egzama, döküntü, kurdeşen vb.)
  • Kronik yorgunluk veya halsizlik
  • Uyku bozuklukları (uykuya dalma veya uykuda kalma güçlüğü, yorgun uyanma vb.)
  • Konsantrasyon güçlüğü, hafıza sorunları veya farklı bilişsel sorunlar
  • Göğüs ağrısı, çarpıntı, yüksek tansiyonu gibi kardiyovasküler problemler.

Psikosomatik bozuklukların belirtileri bireyin genel sağlık durumuna göre büyük ölçüde değişebilir. Kalıcı veya şiddetli semptomlar yaşıyorsanız mutlaka bir sağlık uzmanına danışın.  

Psikosomatik rahatsızlıklar nasıl anlaşılır?

Psikosomatik hastalıkların teşhisi biraz zor olabilir, çünkü bu durumları kesin olarak tanımlayabilecek tek bir test veya teşhis aracı yoktur. Doktorlar öncelikle semptomlara neden olabilecek altta yatan herhangi bir tıbbi durumu ekarte etmek için kapsamlı bir tıbbi değerlendirme yapmayı tercih ederler. Fiziksel bir neden bulunmazsa, doktor psikolojik değerlendirme için hastayı bir ruh sağlığı uzmanına sevk edebilir. Değerlendirmede, hastanın semptomları, tıbbi geçmişi ve semptomlara katkıda bulunabilecek herhangi bir stres kaynağının olup olmadığı ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir. Ruh sağlığı uzmanı ayrıca, altta yatan herhangi bir psikolojik durumu belirlemeye yardımcı olması için standart anketler veya testler kullanabilir.

Psikosomatik rahatsızlıkların tedavisi

Psikosomatik bozukluklar, sorunun hem fiziksel hem de psikolojik yönlerini ele alan bütüncül bir yaklaşımla tedavi edilir. Tedavi yöntemi bireyin ihtiyaçlarına ve yaşadığı spesifik semptomlara göre belirlenir. Ancak genel olarak uygulanan yöntemler şöyledir:

Terapi ile tedavi

Psikoterapi, psikosomatik bozukluklar için etkili bir tedavi olabilir. Terapist, hastanın yaşadığı fiziksel semptomlara katkıda bulunabilecek psikolojik faktörleri belirlemek için hastayla birlikte çalışır ve bu faktörleri yönetebilmesi için ona yardımcı olabilir. Terapist ayrıca, hastanın stres ve kaygı düzeylerini azaltmasına yardımcı olmak için bilişsel-davranışçı terapi (CBT), gevşeme eğitimi ve farkındalık temelli terapiler gibi tekniklerde faydalanabilir.

Medikal tedavi

Durum şiddetli veya kronik olduğunda ilaç tedavisi de psikosomatik bozuklukların tedavisinin önemli bir parçası olabilir. Örneğin depresyon ve anksiyete semptomlarını hafifletmeye yardımcı olmak için antidepresanlar yaygın olarak kullanılır. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve trisiklik antidepresanlar (TCA'lar), bu koşullar için en sık reçete edilen iki tip antidepresandır.

Ayrıca mide ağrısı, kas gerginliği, kabızlık gibi fiziksel semptomları yönetmek için de mide ilacı, kas gevşetici ya da laksatif gibi bazı ilaçlar kullanılabilir. İlaçlar psikoterapi ve diğer tedavi biçimleriyle birlikte ve yalnızca bir sağlık uzmanının rehberliğinde kullanılmalıdır.

Diğer yöntemler

İlaç ve terapinin yanı sıra psikosomatik bozuklukların tedavisinde aşağıdaki yöntemler de kullanılabilir:

  • Gevşeme teknikleri (derin nefes alma, progresif kas gevşemesi, meditasyon vb.)
  • Düzenli egzersiz
  • Biofeedback (elektronik cihazlar yardımıyla kalp atış hızı, kas gerginliği ve cilt sıcaklığı gibi fizyolojik tepkilerin ölçüldüğü ve bunlarla ilgili geri bildirim verilen bir tekniktir. Eğitimli bir terapistin yardımıyla hastalar, fiziksel semptomları azaltmaya yardımcı olabilecek bu tepkileri kontrol etmeyi öğrenebilirler.)
  • Hipnoterapi (uzman kişi hastanın bilinçaltına erişmek ve iyileşmesini teşvik etmek amacıyla onu trans benzeri bir duruma sokar. Araştırmalar hipnoterapinin irritabl bağırsak sendromu ve kronik ağrı dahil olmak üzere çeşitli psikosomatik bozuklukların tedavisinde etkili olduğunu göstermektedir).
  • Zihin-beden müdahaleleri (yoga, tai chi, qigong vb.)

Psikosomatik bozukluklar nasıl geçer?

Bu sorunların kolay çözümü için uygulanabilecek diğer yardımcı yöntemler

Psikosomatik bozuklukların "kolay" bir çözümü yoktur. Ancak bireylerin semptomlarını yönetmeye ve genel sağlık durumunu iyileştirmeye yardımcı olmak için yapabilecekleri birkaç şey vardır. İşte bazı öneriler:

  • Farkındalık, derin nefes alma, yoga gibi stres yönetimi tekniklerini öğrenin ve uygulayın.
  • Sağlıklı beslenerek, düzenli egzersiz yaparak ve yeterince uyuyarak genel fiziksel ve zihinsel sağlığınızı destekleyin. 
  • Aile ve arkadaşlarınızla destekleyici ilişkiler kurun ve bu ilişkileri sürdürün.
  • Belirli yiyecekler veya durumlar gibi semptomlarınızı kötüleştirebilecek tetikleyicilerde kaçının.
  • Bir terapist veya danışmandan ya da bir uzman doktordan profesyonel destek alın. Terapi sürecinde bedenin hafızası ve deneyimselliği ile çalışılması, psikosomatik rahatsızlıkların çözümlenmesi yolunda oldukça faydalı olacaktır. Bu noktada beden psikoterapisi alanında uzman bir terapist ile çalışmanızı tavsiye ederim.

Psikosomatik rahatsızlıkları önlemek için ne yapmak gerekir?

Psikosomatik rahatsızlıklar genetik, çevresel ve psikolojik çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle önlemek her zaman mümkün değildir. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz sağlıklı yaşam, stres yönetimi, aile-arkadaş desteği gibi yöntemler psikosomatik bozukluk riskini azaltabilir. Ayrıca anksiyete, depresyon gibi psikolojik sorunların doğru tedavisi ve yönetimi de önleyicidir. Düzenli tıbbi kontroller, fiziksel sağlık sorunlarının ciddi hale gelmeden önce belirlenip ele alınmasına yardımcı olabilir.

Sıkça sorulan sorular

Psikosomatik ağrı nedir, nerelerde olur?

Psikosomatik ağrı, stres, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik faktörlerin neden olduğu veya kötüleştirdiği fiziksel ağrıdır. Ağrı gerçektir, ancak net bir fiziksel nedeni yoktur. Psikosomatik ağrı vücudun herhangi bir yerinde hissedilebilir ve ağrının yeri ve şiddeti kişiye ve altında yatan psikolojik faktörlere göre değişiklik gösterebilir. En yaygın psikosomatik ağrılar; gerilim tipi baş ağrıları, sırt ağrısı, mide ağrısı ve göğüs ağrısıdır.

Psikosomatik tepkiler nedir?

Psikosomatik tepkiler, stres, kaygı veya travma gibi psikolojik faktörlerin tetiklediği fiziksel tepkilerdir. Baş ağrısı, kas gerginliği, sindirim sorunları, iştah veya uyku düzenindeki değişiklikler, kalp hastalığı, otoimmün bozukluklar ve daha fazlası gibi çok çeşitli fiziksel semptomlar psikosomatik tepki olabilir.  

Psikosomatik ve somatik bozukluklar arasındaki fark nedir?

Psikosomatik bozukluklar ve somatik bozuklukların her ikisi de fiziksel semptomları içeren durumlardır, ancak altta yatan nedenlere göre farklılık gösterirler. Somatik bozukluklar, net bir fiziksel nedeni veya açıklaması olmayan fiziksel durumlardır. Somatik bozukluğu olan bireyler genellikle günlük aktivitelerini ve yaşam kalitelerini etkileyebilecek fiziksel semptomlarına aşırı derecede odaklanırlar. Ağrı, yorgunluk, mide-bağırsak sorunları gibi semptomlar yaşayabilirler. Öte yandan, psikosomatik bozukluklar, stres, kaygı veya depresyon gibi psikolojik faktörlerin neden olduğu veya kötüleştirdiği fiziksel belirtilerdir.

Konuşma terapisi psikosomatik bozukluklara yardımcı olabilir mi?

Konuşma terapisi, psikosomatik bozuklukları doğrudan tedavi etmeyebilir, ancak kişide psikolojik sıkıntı yaratabilecek bir konuşma bozukluğunun ya da iletişim zorluğunun ele alınmasında yardımcı olabilir. Örneğin, konuşma terapisi kaygı veya depresyon sorunu nedeniyle fiziksel semptomlar yaşayan bireylere, bu semptomların şiddetiyle başa çıkma ve gevşeme teknikleri geliştirmelerine yardımcı olabilir.

Kaynaklar

  1. Psychosomatic Disorder - Cleveland Clinic
  2. Stress and Cancer - NIH National Cancer Institute
  3. Somatic symptom disorder - Medline Plus
  4. Somatic Syndrome Disorders - NIH-NCBI
  5. Psychosomatic therapy for patients - NIH-NCBI
  6. Psychosomatic Therapy, Feasibility and Cost Analysis (PsySom) - Clinical Trials