İnsan sağlığı için çok faydalı antioksidanlardan birisi olan Glutatyon, çoğu hücrede oldukça bol bulunsa da 25 yaşından sonra üretimi azalmaya başlar. Bağışıklık sistemini için önemli bir fonksiyonu vardır; eksikliği sağlıklı kalmayı ve kronik hastalıklarla mücadeleyi zorlaştırır. Yaşlanma dışında toksik maddelere maruziyet, alkolizm gibi faktörler glutatyon eksikliğine yol açabilir. Bu yazımda Glutatyon eksikliğinin nedenleri, belirtileri ve çözümü konusunda bilgiler vermeye çalışacağım…
Glutatyon eksikliği neden olur?
Glutatyon eksikliği, birçok faktörden kaynaklanabilir. Bunlar arasında yetersiz beslenme, yaşlanma, çevresel faktörler ve toksinler, enfeksiyonlar, stres ve kronik hastalıklar yer alır. Bazı hastalıklar, özellikle karaciğer hastalıkları, glutatyon üretimini azaltarak glutatyon eksikliğine yol açabilir.
Glutatyon eksikliği nedenleri
- Yetersiz beslenme
- Yaşlanma
- Çevresel toksinler
- Enfeksiyonlar
- Stres ve depresyon
- Kronik hastalıklar
- Diyabet ve metabolik hastalıklar
- Karaciğer hastalıkları glutatyon üretimini azaltarak glutatyon eksikliğine yol açabilir.
Glutatyon eksikliği belirtileri
- Aşırı yorgunluk ve halsizlik
- Cilt problemleri
- Solunum problemleri; KOAH, ASTIM,
- Nörodejeneratif bozukluklar; Alzheimer, Parkinson ve Huntington hastalıkları, ALS, Friedreich ataksisi,
- Akciğer hastalıkları;
- Bağışıklık hastalıkları; HIV, otoimmün hastalıklar,
- Katarakt, makula dejenerasyonu, işitme bozukluğu ve glokom,
- Karaciğer hastalığı
- Kistik fibroz,
Glutatyon eksikliği nasıl anlaşılır?
Glutatyon eksikliği her zaman net belirtiler göstermeyebilir. Şiddetli Glutatyon eksikliği, nöbet, zihinsel problemler, hareketleri koordine etme sorunları gibi nörolojik sorunlara neden olabilir. Kas zayıflığı, cilt ve solunum problemleri de Glutatyon eksikliğinin göstergesi olabilir. Ancak bu semptomlar, glutatyon eksikliği olan herkes için geçerli olmayabilir. Bu nedenle, glutatyon eksikliğinden şüpheleniyorsanız bazı testler yaptırmanız gerekebilir.
Glutatyon eksikliği testleri ve teşhisi
Glutatyon eksikliğini saptamak için kan veya serum testleri yapılabilir. Bu testler arasında glutatyon peroksidaz (GPx) aktivitesi, glutatyon redüktaz (GR) aktivitesi ve glutatyon (GSH) seviyelerini ölçen testler bulunur. GPx aktivitesi, hücrelerdeki peroksidasyonu önleyen bir enzim olan glutatyon peroksidazın aktivitesini ölçer. GR aktivitesi, glutatyonu oksitlenmiş formlarından yeniden indirgeyen bir enzimin aktivitesini ölçer. GSH seviyeleri, hücrelerin içinde bulunan glutatyonun toplam seviyesini ölçer. Bu testler ve fizik muayene bir arada kullanıldığında, glutatyon eksikliği hakkında daha ayrıntılı bir bilgi sağlayabilirler.
Glutatyon hangi besinlerde bulunur?
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme şekli, glutatyon üretimini sağlamak için yeterli olacaktır. Glutatyon 3 adet aminoasitten oluşmaktadır. Bu nedenle bu amino asitleri içeren bir beslenme planı glutatyon üretimini destekler. Örneğin;
Üç şartlı esansiyel amino asit, glisin, sistein ve glutamik asit, iki aşamalı bir biyokimyasal reaksiyonda glutatyon oluşturmak için birleşir. İlk olarak, sistein, glutatyon sentaz yoluyla glisin ile bağlanmaya ilerleyen gama-glutamil sistein üretmek için glutamat sistein ligazın etkisiyle glutamat ile birleşir.
Bu nedenle insan vücudu, yeterli miktarda glutatyon yapmak için üç amino asidin tümüne ve yeterli enzimatik fonksiyona ihtiyaç duyar. Sistein bir kükürt amino asididir ve kükürt açısından zengin gıdaların tüketilmesi de glutatyon sentezini desteklemektedir.
- Glutamin amino asidi içeren besinler; et, kümes hayvanları, peynir, mantar, soya, domates ve üzüm,
- Sistein amino asidi için; yumurta, süt, lahana ve karnabahar,
- Glisin içeren besinler; kemik suyu, balık ve kabuklu deniz ürünleri, yağlı tohumlar, baklagiller içeren bir beslenme planı fayda sağlayacaktır.
- Karaciğerde glutatyon üretimini destekleyecek besinler de mutlaka diyetle alınmalıdır. Su teresi, roka, sarımsak, soğan, şalgam, karnabahar, brokoli, brüksel lahanası gibi kükürtlü sebzeler, radika bu gruba girmektedir.
- Magnezyum ise, glutatyon üretimini sağlayan enzimlerin içerisinde yer aldığı için, diyetin magnezyumdan zengin olması fayda sağlamaktadır. Bu açıdan, kabak çekirdeği, ceviz, badem, fıstık, fındık, ıspanak, pazı, avokado, mercimek, nohut gibi baklagiller de diyetle alınmalıdır.
- Selenyum minerali vücutta glutatyonun geri dönüşümünü sağlamak için faydalıdır. Selenyumdan zengin besinler ise; brezilya cevizi, balık, hindi eti, karaciğer, tavuk, yumurta sayılabilir.
- C ve E vitaminleri de diyetle eksik alındığında glutatyon üretimini baskılamaktadır. C vitamini için diyette, yeşil biber, maydanoz, turunçgillerden, portakal limon, mandalina bulunmalıdır. E vitamini kaynağı olarak; kabak çekirdeği, tam tahıllar, çiğ kuruyemişler sayılabilir.
- Glutatyonun üretimini destekleyen baharatlar; çörekotu, zerdeçal, kakule ve tarçındır.
- İçerisinde doğal olarak glutatyon bulunan besinler; Avokado, kuşkonmaz, ıspanak, brokoli, bamya, domates, havuç, greyfurt, çilek, karpuz, limon, karnabahar, ceviz sayılmaktadır. Omega-3 yağ asitlerinin bütün bir besin kaynağı olarak somon, glutatyon durumunu olumlu yönde etkileyebilir.
Ayrıca düzenli meditasyon yapan insanların glutatyon değerlerinin %40 daha yüksek bulunduğu gözlenmiştir. (1)
Glutatyon takviyesi ne işe yarar?
Glutatyon takviyeleri oral veya damar yolu ile alınabilmektedir. Böylece, yukarıda sayılan faydalarının sağlanması amaçlanmaktadır. Glutatyon takviyeleri özellikle, kronik alkolizmde, karaciğer yağlanmasında, kötü ve yetersiz beslenme durumlarında, bağışıklığın düştüğü dönemlerde, kronik hastalıkların yol açtığı diğer rahatsızlıkları azaltmak veya hastalıklara bağlı aşırı ilaç kullanımının yan etkilerini azaltmak için önerilmektedir.
Takviyelerden sonra ölçümlenen glutatyon seviyelerinin arttığı çalışmalarla belirlenmiştir. Ancak takviyeye rağmen, glutatyon seviyelerinde veya oksidatif stresi ölçen parametrelerde anlamlı bir yükselme görülmediğini belirten çalışmalar da mevcuttur. Oral glutatyonu dorudan uygulamak en etkili yol gibi görünmektedir. Bununla birlikte, oral olarak verilen glutatyonun sindirim enzimleri tarafından bozulup bozulmayacağına dair bazı tartışmalar olmuştur. Oral, dil altı, lipozomal veya intravenöz olsun, en iyi dağıtım sistemi konusunda tartışmalar devam etmektedir. İntravenöz, dil altı ve lipozomal uygulama, sindirimde meydana gelebilecek parçalanmayı atlayabilir ve bu nedenle oral takviyeden daha üstün olabilir. (2)
Glutatyon ile ilgili sık sorulan sorular
Glutatyon takviyesi almak faydalı mıdır?
Güncel araştırmalar, glutatyon lipozomal veya dil altı formlarda uygulandığında, biyolojik olarak daha kullanılabilir hale getirilebileceğini ve sistemik glutatyon seviyelerini olumlu yönde etkileyebileceğini öne sürüyor.
Glutatyon takviyesi nasıl kullanılmalı?
Oral glutatyonun vücutta emilimi ve kullanımı yemekle beraber alındığında oldukça düşmektedir. Bu nedenle aç karnına kullanılması daha faydalı olacaktır. Ayrıca diyetin içeriğinin yeterli olması, özellikle C vitamini, Selenyum ve Magnezyum gibi vitaminlerden zengin bir diyet tüketilmesi, takviyenin kullanımını artırmaktadır. Uygun dozda oral glutatyon kullanımının, Iv kullanım kadar etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca IV yoldan alımın yarılanma ömrünün kısa olması, bir dezavantaj olarak görülmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir diyetle takviye kullanmak daha faydalı olabilmektedir.
Glutatyon serum ne işe yarar?
IV glutatyon kullanımı, sindirim siteminin etkin çalışmadığı durumlarda, sindirim ve emilim işlemlerini atlayarak, direk damar yoluna glutatyon verilerek, hücrelerin etkin bir şekilde glutatyonu kullanabilmesini sağlar. Genel uygulama, haftada 1 olacak şekilde 5 kür uygulanmasını içermektedir. Böylece vücudun detoks kapasitesini artırması planlanmaktadır.
Kimler Glutatyon kullanamaz?
Çocuklar, gebeler ve emziren annelerin kullanımında yeterli çalışma verisi bulunmadığı için önerilmemektedir. Ayrıca aktif bir kemoterapi sürecinde olan kişilere uygulanmamaktadır. Ancak tedavi bittikten sonra, doktor onayıyla glutatyon alınabilmektedir
Glutatyon sakıncaları ve yan etkileri nelerdir?
Bilinen bir yan etkisi yoktur. Ancak yine de doktor gözetiminde uygulanmalıdır.
Kaynaklar
Diyetisyen Gözde Uçak
Uz. Dyt. Elif Karacanoğlu